Yaşam, biraz da bizim hayallerimiz ve hayranlıklarımız arasında sıkışıp kalmaz mı?
Bak o neler yapmış ve ah keşkeler bizi sıkışmış hissettir. Bütün bu cümleler hareket alanımızı kısıtlar. Yaşam, olasılıklar bütünüdür derim hep. Ah keşke yerine peki başka koyabildiğimizde bak o neler yapmış cümlesinin yanına ben neler yapabilirim sorusunu eklediğimizde olasılıklar önümüze dizilir.
Psikoterapi de aslında olasılıklar görünmez olduğunda, anlamlar tıkandığında, sonuçların sebepleri yokmuş gibi hissettiğinizde devreye girer. Her zaman bir olasılık vardır, herkesin dünyasına özgü bir anlam mutlaka bulunur ve her sonuç bazen dolaylı bazen direk yoldan bizi bir sebebe götürür.
Belki de bu yüzden tesadüf diye bir şey yoktur.
Ben biraz psikoterapiyi zihnin büyülü dünyasını keşfetmeye benzetirim. Çoğu kişi terapideyken olanlara veya söylediklerine şaşırır.
Vücudunda hissettiklerinin bir anlamı olduğuna, hayatın anlarının ne kadar ilişkilendirilebilir olduğuna birlikte bakılır.
En temel anlamıyla psikoterapi bir yolculuktur ve bu yolculukta rotayı danışan bilir.

Comments